
İNGİLTERE ZİRAATINDA KİREÇLEME VE ÖNEMİ – İNGİLTERE TARIM BAKANLIĞI – ÇEVİRİ AMAÇ KESKİN
İNGİLTERE ZİRAATINDA KİREÇLEME VE ÖNEMİ – İNGİLTERE TARIM BAKANLIĞI – ÇEVİRİ AMAÇ KESKİN
London : Her Majesty’s Stationery Office
Kireçleme İngiltere ziraatinde yıllardan beri çok önemli bir yer tutmaktadır. Milattan sonra ilk yüzyılın erken zamanlarında Roma literatürlerinde İngiltere’deki marl ve yumuşak tebeşirlerin hububat ziraatinde ve çayır mer’alarda uzun bir süre boyunca başarılı etkilerinden sözedilmektedir. Onaltıncı yüzyılda literatürlerde tavsiyeler, yanmış kireç için yapılmaktadır ve kireçler fırında yakılarak elde edilmekteydi.. Ondokuzuncu yüzyılla birlikte yanmış kireç kullanımı geniş olarak yayılmıştır.Bugüne kadar kıyıların, ulaşım yapılabilir nehirlerin yanında bulunan birçok küçük taş ocakları böyle bir çalışmanın kanıtıdırlar.
Buna rağmen kirecin yakılması hiçte ucuz bir işlem değildir ve asırlardır tek bilinen, kireçtaşının yakılarak iyi bir ürün elde edilmesinin ziraat için kabul edilebilir olduğudur. İçinde bulunduğumuz yüzyılda mekanizasyonun gelişimiyle kireç taşları öğütülerek öğütülmüş kireç kullanımı iyi bir alternatif olmuştur ve son zamanlarda yakıt masraflarının yükselmesiyle yanmış kireç ürünlerinin ziraatte kullanılması olanağı kalmamıştır. Ayrıca yanmış kireç ziraat marketlerinde bulunamamaktadır.
Kum ve killi marllar ve çok yumuşak tebeşirler ondokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar piyasada hazır olarak bulunmaktaydı. Uygulama oranı dekara 20 ton kadar marl idi ve bu materyal maden ocaklarından veya tarlanın yanındaki marl çukurlarından elde edilmekteydi.
Ziraat için uygun ve yeterli kireç formu elde etmek taş ocağı operatörleri için ciddi bir problem teşkil etmemektedir ve bundan dolayı öğütülmüş veya elenmiş kireç tozu kullanılması çok eski bir gelenektir. Uygun kaynaklara yakın sahalarda tebeşirin yüksek oranlarda tekrar tekrar kullanılmasıyla toprakta kalsiyum karbonat rezervleri meydana gelmiştir.Bu tebeşir genel olarak granül şeklinde uygulanır ve yağmurun ve soğuğun etkisiyle ince materyale parçalanır. Fakat bazı küçük parçalar yıllarca dağılmadan kalmakta ve toprağın asitliğini yavaş olarak iyileştirmektedir.Bazı topraklar yüzlerce yıl sonra bugün hala kullanılan büyük oranlardaki kirecin etkisini göstermektedir.
Bazı lokal oluşan malzemeler (örneğin: deniz kumu) ve ürün olarak elde edilen kireç malzemeleri hariç yine öğütülmüş kireç taşı ve tebeşir bugün de kullanılmaktadır.
Yıllardır kullanılan kirecin çeşitleri değiştiği gibi kullanım miktarları da değişmiştir. 1850’li yılların başlarında 85 yıl gibi uzun bir süre kireç kullanımında bir azalma görülmüştür. Bu periyod İngiliz ziraatına kimyevi gübrelerin aşama aşama girmesiyle aynı zamana denk gelmektedir. Bu kimyevi gübrelerin çok az miktarının verdiği sonucun çok büyük olması nedeniyle bazı çiftçilere kireç uygulaması gereksiz gelmeye başlamıştır.
Hesaplandığında Yirminci Yüzyıl başlarında İngiltere’de ve Galler’de kullanılan yıllık kireç miktarı 400.000 ton kalsiyum karbonata eşittir. II. Dünya Savaşından hemen önce 1937’de ziraat destekleme projesiyle birlikte kireç uygulamalarında büyük bir gelişme gözlendi. Desteklemede ödemeyle ilgili yardımlar şöyle olmuştur : Kireç fiyatının ve nakliye fiyatının yarısı ödenecektir. Bu durum 1970 yılına kadar yıllarca devam etmiş ve kireç kullanımını yıllarca etkilemiştir.
Bu periyodun başında topraktan kaybolan yıllık kirecin uygulanması ve yıllarca ihmal edilen toprakları iyileştirmek için kullanılan kireçle birlikte oran 4 milyon tona ulaşmıştır ve 1949/50’lerde 5¼ ton olmuştur.1960’lı yılara kadar her sene ortalama 3.5-4 ton uygulanmıştır. 1970-76 yılarında miktar 2.2 ve 2.9 milyon ton arasında değişmiştir. Bazik maden cüruflarının kullanımı olduğunda bu 3 milyon ton kalsiyum karbonata eşdeğerdir.
1976’da destekleme projesi ve dolayısıyla güvenilir kireç kullanım istatistikleri sona erdi.Çeşitli kaynaklara göre İngiltere ve Galler’de halen yıllık kireç ihtiyacı 3.3 milyon-3.7 milyon ton kalsiyum karbonattır. 1970-76 yılları arasında kullanılan kireç miktarı gerekli toplam kayıp ihtiyaçlarının çok altındadır. Yalnız bazı özel sahalarda kireç ihtiyaçlarının hesaplanan miktarlarda kullanılmaması bu azlığa sebep olmaktadır.
Bu konuda çok daha gerçek bilgiler elde edebilmek için ADAS Teşkilatı 1969 yılında yıllık toprak numune alma projesi başlattı. Bu projenin içeriği, rastgele seçilmiş tarlalardan yıllık pH ve kireç ölçümlerinin yapılması ve her beş yılda bir tekrarlanmasıdır. Araştırmalarda toprak pH’sında herhangi bir düşmeye rastlanmamakla birlikte çayır ve mer’alarda hafif bir asitliğe rastlanmıştır. Artı olarak ADAS danışmanları asitlikten olumsuz etkilenen ürünleri örnekleriyle eski günlere rağmen görmekteydiler.
Topraklarda kireç kullanma ihtiyaçları geniş olarak artmaktadır ve ADAS Teşkilatı da çiftçilerin topraklarını uygun pH’da tutmak için kireç önermektedirler.
Bu kitap, kireçlemenin değerinin daha iyi anlaşılabilmesi için yayınlanmıştır. Bilimsel ve pratik bilgiler önererek çiftçilere yardım eder ve yeterli bir kireçleme politikasıyla arazilerinin verimliliğini arttırır. Toprak asitliğinin ürün elde edilmesinde kısıtlayıcı bir faktör olmamasına dikkat edilmesi gerekir.
-KİREÇ VE pH-
Toprakta bulunan doğal kireç, ana kayanın fiziksel ve kimyasal özelliğine bağlıdır.Az kireç içeren topraklar asittir ve periyodik olarak kireçlenmesi gerekir. Bitki gelişimi için yeterli kireç özellikle gereklidir ve kuvvetli asit topraklarda verim ve kalite düşer. Kirecin miktarı ve uygulama sıklığı toprağın cinsine, iklime ve çiftçilik sistemine bağlıdır. Bazı topraklar doğal olarak kireçlidir ve ayrıca kireçlemeye gerek duymazlar.
Tebeşir ile diğer yumuşak kireç taşları ve tebeşiri içeren kaya killeri kireççe zengindir. Bunun yanında değirmentaşı kumları, kömür yatakları, triasik devri kumtaşları ve buzul devri kumları doğal olarak kireçsiz ve asittir.
Toprak asitliğinin yoğunluğu ve derecesi hidrojen iyonları konsantrasyonunu ölçen pH skalasında ölçülür. Kimyasal olarak pH skalası 0-14 mm arasındadır. pH=7 nötr, pH 7’nin altında asit, üstünde alkali olarak adlandırılır.
Bu ülkedeki doğal toprakların pH’ları pH 4.0 (en asit) ve pH 8.0 (alkali, kalker veya kireci zengin) arasında değişir.İşlenen topraklarda pH 5.5 ve 7.5 arasındadır. pH optimum derecenin altına indiğinde kireçleme gereklidir.Bu ülkede yetiştirilen ürünlerin istedikleri optimum pH dereceleri toprağın ve bitkinin cinsine göre değişmektedir.
Tablo 1 Asit Toprakların Bıtkilerin Optimum pH’larına Göre Kireçlenme Durumları
Bitki | ||
Toprak Tipi | Tarla Ürünleri | Çok Senelik Çayır Arazileri
Meyve ve Şerbetçiotları |
Mineral Topraklar | 6.5 | 6.0 |
Organik Topraklar | 5.8 | 5.3 |
Toprak asiditesinin etkisi diğer besin elementlerinin yarayışlılığına ve özellikle iz elementleredir. Toprak asiditesinin problemleri genellikle manganez, alüminyum, demir toksitleriyle bağlantılıdır ve bu elementler düşük pH derecelerinde daha aktif olmaktadırlar.
Kalsiyum, bazen magnezyumla birlikte toprak asitliğini düşüren ana kireçleme elementleridir. Ca ve Mg toprakta beraber temel ve özel besin elementleridir. Özelliği asit topraklarda reaksiyona girerek nötralize etmesidir. Topraktaki kalsiyum killerce ve organik maddelerce tutularak diğer besin elementleriyle yer değiştirebilir ve onların yerlerini alabilir. Toprak değişebilir kalsiyumla doyduğunda nötralleşir ve serbest kalsiyum karbonat partikülleri ekstra kalsiyum olarak toprakta bulunurlar.Fazla miktarlarda serbest kalsiyum içeren topraklar kalkerli topraklar olarak adlandırılır.
Topraklar kireçlendiğinde, değişebilir kalsiyum ilk önce alınır ve geriye kalan fazla kalsiyum karbonat toprakta serbest olarak kalır. Serbest kalsiyumun yokluğu toprakların hemen kireçlenmeye ihtiyacı olduğunu ifade etmez.Birçok verimli toprak tamamen değişebilir kalsiyumla doygun halde değildir.Bu gibi topraklar hafif asittirler ve serbest kalsiyum karbonat rezervlerince fakirdirler. Bu topraklar yeterli miktarda değişebilir kalsiyum içerdiklerinden bitki ihtiyaçlarına kalsiyumca cevap verebildikleri için seyrek te olsa daha az miktarda kireçlenmeye ihtiyaç duyarlar.Yıkanma, ürünleri tarafından kullanım, diğer gübrelerle reaksiyona girme gibi değişik proseslerle topraktan kireç kayıpları meydana gelmektedir.
Serbest kalsiyum karbonat rezervleri uzun süre faydalı olduğunda kireç kayıpları dengelenerek toprak natürel kalacaktır. Toprakta serbest kalsiyum karbonat tükendiğinde kireç kayıpları değişebilir kalsiyumu tüketecektir ve toprak gittikçe daha fazla asitleşecektir.İlk başta önemi küçüktür fakat toprak pH’sı azaldıkça kireçlenme yapılmadığında verim düşecek ve bitkideki gelişmeler azalacaktır
.
-KİREÇ İHTİYACININ ÖLÇÜLMESİ-
Topraktaki kireç ihtiyacı, toprak ve ürün için gerekli pH’yı normal değerinden optimum değere çıkarabilmek için hektara verilen kireçtaşı ve tebeşirlerin ağırlığıdır.
Diğer bitki besin elementleriyle birlikte değişebilir kalsiyumun miktarı toprağın cinsine, daha ayrıntılı olarak içerdiği kil ve organik madde miktarına bağlıdır ve bu katyon kapasitesi olarak bilinir. Toprağın değişebilir kapasitesi (CEC) arttıkça, kil ve organik madde miktarı da artacaktır ve kil minerallerinin (CEC)’si, kumlu tınlı topraklardan daha fazladır ve tınlı toprakların (CEC)’si de kumlu topraklardan daha fazladır. Katyon değişim kapasitesi arttıkça kireç ihtiyacı fazlalaşır.Böylece pH’yı yükseltebilmek için verilen miktar, killi topraklarda kumlu topraklara nazaran daha fazla olmalıdır.
pH değerleri ile kireç ihtiyacı arasında basit bir ilişki yoktur. Sadece toprak pH’sına bakılarak kireç tavsiyesi yapılamaz.
Kireç ihtiyacını toprak numunelerine bakarak saptayabilmek için gerekli standart metodlar ADAS laboratuarlarında bulunmaktadır.En önemli nokta toprak numunelerinin dikkatli alınarak arazi için iyi bir örnek teşkil etmesidir.Bu metodlarla saptanan kalsiyum karbonat miktarı toprak pH’sını optimum seviyeye getirebilmek için kullanılır.Sonuçlar parantez içinde hektara veya dekara ton olarak öğütülmüş kireç taşı veya tebeşir olarak verilir.Bu tavsiye edilen miktarlar toprağın tüm partikülleriyle karıştırılmaktadır.Fakat tavsiye edilen miktarlara yapılan, pratik arazi uygulamalarıyla, laboratuar uygulamaları farklı sonuçlar vermektedir.
Ayrıca diğer bir önemli nokta da tavsiye edilen miktarlar ancak toprağın 0-15 cm’nin pH’sını düzeltecek miktarlardır.Toprağın derin profilinde asitlik meydana çıktığında ek olarak kireç vermek gerekir.
Toprak pH’sını ölçmek için genellikle renkli indikatörler kullanılmaktadır.Bu metod daha çok topraklardaki aşırı asitliklerde kullanılabilmektedir. Organik topraklarda kullanımında problemler olmaktadır, çünkü organik maddeler mavi boyayı absorbe edebilmektedirler. En iyisi topraktan örnek alarak laboratuar koşullarında saptanmasıdır.
-PORTATİF pH METRELERİN KULLANILMASI-
Birçok firmanın portatif pH metresi mevcuttur. Bu tipler cam bir elektrotla çalışmaktadır. Bu aletlerden iyi sonuç elde edebilmek için imalatçıların tavsiyelerine uymak gerekir. Bu aletlerin genellikle örnek alınan yerlerdeki durumu verdiği unutulmamalıdır. Sıklıkla tarlanın bir bölgesindeki, örneğin zayıf bitki gelişiminin olduğu yerin pH’sını ölçmek için kullanılır.
Portatif pH metrenin ölçümleri ile toprak analiz laboratuarının ölçümlerinin mutlaka birbirine uyması gerekli değildir. Çünkü:
- pH okumaları laboratuarda toprakların kurutulmaları ile bir miktar değişebilmektedir.
- Portatif pH metrelerde “spurtif” elektrod kullanıldığında ve nemli toprağa daldırıldığında, topraktaki su laboratuar koşullarındaki 2.5:1 oranından farklıdır.
- Portatif pH metreler pH’yı ölçmektedirler. Fakat toprağın kireç ihtiyacı sadece sofistike laboratuar metodlarıyla saptanabilir.
Kireç toprağın verimliliğine birçok değişik şekilde etki eder, örneğin, diğer besin elementlerinin alınımı. Diğer elementlerin faydalılığına kireçleme etki eder ve pH daha düşük veya çok alçak seviyelerde ise zehir etkisi meydana getirir.
-TOPRAK ORGANİZMALARINA ETKİSİ-
Toprakta çok sayıda organizma birlikte yaşamaktadır. Toprakta çürümüş bitki ve hayvan artıklarıyla humus oluşumunun meydana gelmesiyle ve nitrat gibi elementlerin açığa çıkmasıyla meydana gelirler. Bu önemli organizmaların aktivitesini toprağın asitliği ve bazlığı etkiler ve asit toprak koşullarında organik madde daha az ayrışır.
İhmal edilen otlaklarda bitkinin keçeleşmesi ile toprağın pH’sı ve toprak organizmaları yakından ilgilidir. Otlaklarda kurtçuklar yani solucanlar eski ölü yeşilliğin ve kök liflerinin hazmedilmesinde rol oynamaktadırlar.Bu kurtçukların, larvaların, solucanların ve böceklerin büyük önemi vardır. Bakteriler işleme devam eder, besin maddelerini açığa çıkarır. Toprak asitleştiğinde, solucanların bakteriler gibi aktiviteleri azalır, ölü otlar birikir ve besin elementleri çürümemiş organik madde tarafından tutulurlar. Bu etkilerin kombinasyonu sonucu bir hasırlaşma meydana gelir ve bu hasır örtü topraktaki çimenlerin kötüleşmesine neden olur. Havalanma engellenir. Çünkü solucan kanalları tıkanır ve hasırlaşma meydana gelir. Kireçleme, toprağı işlemenin ıslah edici önemli bir kısmıdır.
Kireçlemenin bitki hastalıklarını direkt olarak etkilemede büyük bir rolü yoktur. Fakat bazı hastalıklar özellikle “dub root” lahanagillerde asit topraklarda daha fazla görülmektedir ve bu hastalık kireçleme yoluyla büyük ölçüde azaltılabilmektedir.Ayrıca common scab (uyuz) patateste de asit topraklarda kireç uygulamasıyla azalmaktadır.
-TOPRAK BÜNYESİNE ETKİSİ-
İngiltere’deki çiftçiler kireçlemeyle ağır toprakların bümyesini ıslah edebileceklerini bilmektedirler. Kireçleme, toprağın yapışkanlığını azaltır, toprak işlemeyi kolaylaştırır ve tezeklerin daha kolay parçalanmasını sağlar, böylece toprağı tava getirir.Toprak işlemlerinin hayvan gücü kullanılarak yapıldığı dönemlerde, şöyle bie deyim vardır; yanmış kireç uygulanan arazilere “dört atlık arazi” yerine “üç veya daha az atlık arazi” denir. Denemeler göstermiştir ki toprak bünyesi killi topraklarda çok ağır bir kireçlemeyle düzeltilebilmiştir ve böylece pH 7’nin üzerine çıkarılabilmiştir.Ve yine iyi bilinmelidir ki tabii kalkerli killer genellikle daha az inatçı olup daha iyi bir drenaja sahiptir. Oysa tabii asitlerin drenajı çok zordur. Yalnız gereğinden fazla yapılan kireçleme diğer bitki besin maddelerinin alınımını zorlaştırır.
Optimum pH’yı sağlamanın diğer etkileri ve yararları endirekt olarak alınmaktadır. Örneğin, asit bir toprağa kireç ilavesi organik maddeyi parçalayan bakterilerin populasyonunu çoğaltmaktadır. Organik maddenin dekompoze olması sonucunda tezek teşekkülünü olumlu yönde etkilemektedir. Yani organik maddenin oluşumu sonucunda zamk şeklinde meydana gelen maddeler çimento gibi etki yaparak veya eriyebilir humik maddeler toprak tezeklerinin çevresini sararak birbirlerine yapışmasını sağlar.
-BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ-
AZOT:Toprak pH’sı nitrojenin toprak organik maddesinden ve ilave edilen maddelerden ve gübrelerden alınabilmesini etkiler. Organik maddeden, organik gübrelerden ve bitki artıklarındaki azot, amonyum ve nitrat formlarına çevrilir ve nitrat formu bitkilere faydalı olan formdur. Patates ve çeltik hariç, diğer bitkiler amonyak formundan istifade edemez, yalnız nitrat formundan istifade edebilirler. Nitrat formları da topraktaki mikroorganizmaların ve özellikle bakterilerin aracılığıyla meydana gelirler. Amonyum üreten organizmalar toprak asitliğinden çok fazla etkilenmezler,azotun en faydalı formu asit topraklarda gerçekleşemez.Mineral gübreler olarak uygulanan amonyum tuzları nitratlara dönüşmedikçe topraktan yıkanamazlar.Kireç uygulaması nitrifikasyonu teşvik eder, azotun nitrata dönüşmesi hızlanır. Nitrifikasyon için en uygun pH 6-8 arasındadır. Atmosferdeki azotun fiksasyonu sağlayan baklagil köklerindeki bakterilerin prosesi çok yüksek ve düşük pH’larda engellenir. Ph 6-7 arasında en uygun azot fiksasyonu meydana gelir ancak birkaç baklagil bitkisi çok özel koşullarda azot fiksasyonu yapabilir.
FOSFOR: Fosfat için en uygun pH 6.5 ve 7.5 arasındadır. İyi kireçlenmiş topraklarda, suda eriyebilir fosfat ve süper fosfat ve bileşikleri daha az eriyebilir.Kalsiyum fosfatlara dönüşür, bu form yıllardır bitkiler için en uygun çözülebilir formdur. Öğütülmüş kaya fosfatları, özellikle Tunus’un Gafsa kaya fosfatı asit topraklarda faydalı olurlar, kalkerli veya kireçlenmiş topraklarda o kadar faydalı olamazlar.
KALSİYUM VE MAGNEZYUM: Tarımda kullanılan kireçte ana elementler kalsiyum ve magnezyumdur ve kalsiyum ve magnezyum toprakta direkt kireçleme malzemesidir. Bu elementler asit topraklarda bulunmazlar ve bu ortamlar bitkiler için faydalı değildir.
MANGANEZ: Manganez toprak bileşiminde birkaç değişik formda bulunur ve bu bileşenler toprağın asitlik ve havalandırma durumuna bağlıdır. Topraktaki yararlığı pH ile çok değişmektedir. Bitki büyümeleri pH 6.2’nin altında olduğunda (turba 5.8) azalır ve daha da asit koşullarda da toksik etki yapar. pH 6.2’nin üzerine (turbalarda 5.8) çıktığında çözülebilir manganezin yararlılığı bitki gelişimi için düşmeye başlar, daha yüksek pH’larda kısa zamanda turba, organik, kumlu, ıslak killi topraklarda, toprak koşulları kötü olduğunda bitki gelişimi iyice düşer ve manganez noksanlığı görülür. Manganez noksanlığına hassas bitkiler hububatlar, özellikle yulaf, arpa, şekerpancarı ve tüm sebzelerdir.
DEMİR: Manganezde olduğu gibi demirin faydalılığı da alkali topraklarda azalmaktadır. Demir azlığı (kireç fazlalılığı klorosu) çok ciddi bir problem olmaktadır. Özellikle meyve ağaçları gibi çok senelik bitkilerde tebeşirli arazi üzerinde, çok fazla kireç içeren topraklarda daha önemlidir.
BOR: Topraktaki kireç fazlalılığı, şalgam, şeker pancarı gibi çok senelik bitkilerde bor noksanlığı yapar. Örneğin, şeker pancarında (heart rot) kök çürüklüğü, şalgam ve kırmızı pancarlarda (brawn heart) kahverengi kalp çürüklüğü gibi arazlar görülür.Bazı topraklarda yani hafif tekstürlü topraklarda faydalı bor o kadar az bulunur ki bu gibi topraklara normal bir kireçleme yapılıp pH 6.5’e çıkınca bor noksanlığı meydana gelebilir ve ürünlerin kalite ve verimi düşer. Toprağa bor uygulaması çok senelik bitkilerde noksanlığı önler, böylece kireç uygulamasını olası kılar.Bor ihtiyacı çok az miktarlardadır, biraz fazla olursa toksite yapar. Özellikle de çok senelik bitkilerde, hububatlarda ve patateste. Bu nedenle, ancak toprak analizlerinde saptanan noksanlık durumunda ve sadece önerilen miktarlarda uygulanmalıdır.
BAKIR: Bakır noksanlığı derin hafif turbalarda ve ıslah edilmiş kumlu fundalık topraklarda (podsallık) görülür. Noksanlığın diğer iz elementler gibi toprak pH’sıyla belirgin bir ilişkisi yoktur, hem asit hem alkali topraklarda görülür. Fakat yine de ağır bir kireçleme ile pH 7.0 veya daha üzerine çıkarıldığında bu azlık vurgulanabilir.Bakır noksanlığı ender olarak sebzelerde görülmesine rağmen soğan ve marullarda etkili olmaktadır. Hayvanlar için önemlidir, fazla kireç uygulamasıyla çayır ve meralarda noksanlığı görülür. Bakır toksiditesini ise ancak kireç önleyebilir.
MOLİBDEN: Diğer iz elementlerinin aksine molibden yüksek pH derecelerinde çok daha faydalı olmaktadır. Molibden asit topraklarda noksanlık belirtileri göstermektedir ve böylece kireçleme yapılarak noksanlık giderilebilir. Molibden noksanlığı en çok karnıbaharlarda görülmektedir, noksanlığında yapraklar azalır. O kadar azalır ki karnıbahar yapraklarının şekli bozulur, çarpıklaşır. Orta yaprak damarına yaprak parçacıkları ufak parçalar halinde bağlanır. Bu zarara “whiptail” kamçı kuyruk denir.
Tırfıllar ve otlar kireç fazlalığı olan topraklardan çok büyük miktarlarda molibden alırlar ve bu form siyah midye kabuğu (black shales) denilen ve aşağı Lias jeolojik formasyonu olarak adlandırılır. Bu tip çayırlardan beslenen sığırlarda molibden zehirlenmesi sonucu dizanteri hastalığı meydana getirir.
Böyle problemi olan arazilere “teart” denir ve genellikle Somerset’in bir bölümünde Warckshire’de görülür. Bu durumdan etkilenen arazileri olan çiftçiler arazileri öneri ile kireçlemelidirler.
KOBALT: Kobalt hayvanları otlatırken çok önemli bir maddedir. Mangan ve bakır gibi faydalılığı asit topraklarda daha fazladır ve çok kireçli topraklarda noksanlığı görülür.
TOKSİK METALLER: Ağır metal içeren topraklara genellikle eski maden ocaklarının olduğu çevrelerde, nehir taşkınlıklarında veya lağım çamurları ve endüstri atıkları uygulanmiş tarlalarda karşılaşılır. Toprak pH’sını 7 veya daha yukarıya çıkarmakla toksik metallerin etkileri azaltılır fakat çok fazla miktarlarda olduğunda problemin üstesinden gelmek için yapılacak çok az şey vardır.
-ARAZİDEN KİREÇ KAYIPLARI-
Ürün Kayıpları:
Kalsiyum, ana besin maddesi olduğu gibi bütün bitkilerin içeriğinde bulunur. Ürün hasat edilirken, hayvanların beslenmesi ile birlikte toprak kireç rezervleri tükenir. Paraya çevrilen ürünlerle az da olsa kireç toprağa geri dönebilmektedir. Hayvanların beslenmesi için kullanılanlar, hayvan gübreleriyle ve idrarlarla bir miktar da olsa geri dönmektedir. Bu kayıplar diğer nedenlere göre çok fazla olmamakla birlikte, baklagillerle ve bazı yem katkılarıyla tamamı kaldırılabilmektedir.
Kaldırılan kirecin bazı bitkiler için miktarları Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2 Kuvvetli Topraklarda Yetiştirilen Çiftlik Ürünleriyle Topraktan Kaldırılan Kireç Miktarları
Buğday | Dane | 1 kg |
Saman | 6 kg | |
Yulaf | Dane | 3 kg |
Saman | 7 kg | |
Arpa | Dane | 1.5 kg |
Saman | 10 kg | |
Bezelye | 2 kg | |
Bezelye Samanı | 32 kg | |
Patates(Yumru) | 1 kg | |
Şekerpancarı | Kök | 1.5 kg |
Yem Pancarı | Kök | 1 kg |
Şalgam | Kök | 2 kg |
Hardal(Gövde) | 9 kg | |
Çayırotu(Çiçeklenmede) | 20 kg | |
Yonca (Kuru Ot) | 35-55 kg· | |
Yapraklı Otlar | 2.5 kg |
- Olgunluk devresinde
Tablo 3 Dört Değişik Çiftlik Topraktan Kaldırılan Miktarlarıdır, Hayvan Gübreleri İle Toprağa İlave Edilen Kireç Miktarları Dikkate Alınmıştır. Bu Miktarlara Dışarıdan Hayvanlara Verilen Besin Maddeleri de Dahildir. Bu Miktarlar Drenaj Kayıpları İle Karşılaştırıldığında Azdır.
Çiftlik Sistemi | Yıllık Kalsiyum
Karbonat Kaybı kg/ha |
|
Sürüp Ekilen |
7 ha hububat, 20 ha şeker pancarı, 10 ha patates, bütün saman alıkondu.
Bütün saman satıldı. |
14
24 |
Karışım |
30 ha hububat, bütün saman kaldı.10 ha satılan kökler.60 ha geçici ot, süt, danaları ve seçilen hayvanlar satıldı. 110 süt ineği ve diğerleri. |
44 |
Sütçülük | 160 ineklik sürüden süt ve buzağılıklar ayrıldı. |
56 |
Otlar
Kurutulmuş |
Bütün otlarda çok yüksek azotlu gübre kullanıldı.
Bütün otlar satıldı. |
220 |
Drenaj Kayıpları:
Karbondioksit ve sülfürdioksit yüklü yağmurlar topraktaki kalsiyum karbonatı çözer ve drenaj sistemlerine yolunu bulanlar topraktan kaybolur, çıkar. Kaybolma oranları, yağmur miktarına, toprağın tekstürüne ve topraktaki kalsiyum miktarına bağlıdır. Miktarlar yıllık 100 kg-1100 kg kalsiyum karbonat arasında değişir. Kayıplar iyi drene olan kalker ve nötr toprak olduğunda ve gereğinden fazla kireç içerdiğinde fazlalaşır. İşlenen topraklarda otlu arazilere göre daha fazladır. İşlenmiş çıplak arazide yıkanmayı önlemek kışın zordur.
Kireç drenaj sularıyla aşağıya doğru yıkandığı için, toprak yüzeyinin asitleşmesi kolaydır, alt toprağın kendisi kireçlidir.Drenaj suyunun hareketi bazen düzenli olmaz ve arazilerin bir bölümündeki kayıplar daha fazla olabilir ve asitleşme farklı olur. Bu nedenle asitliğin görülebilir etkileri lekeler halinde olabilir.
-KİMYEVİ GÜBRELER ve ÇİFTLİK GÜBRELERİ İLE MEYDANA –
-GELEN KAYIPLAR-
Azotlu gübrelerin toprakta asitleştirme etkileri vardır, amonyum nitrata dönüşürken bu asitlik meydana gelir.Bu asitliğin engellenebilmesi için kireç gereklidir. Üre toprakta amonyum tuzlarına dönüşürken toprağı asitleştirirler. Sulu amonyak ve gaz amonyakta aynı yolla asitlik meydana getirirler.
Denemeler sonucu 1 kg azota karşılık 1.4’den 2.9’a kadar CaCO3 ihtiyacı saptanmıştır.
Bazı amonyum nitrat gübreleri kireçle birlikte karıştırılmış olarak satılmaktadır. Hollandadaki araştırmalarda 100 amonyum nitrat kireç bileşimi %20, N’un kireçleme etkisi 8 kg Caco3’e eşdeğerdir.
%23 N içeren bir bileşimin toprak pH’sı üzerindeki etkisi azdır. Oysaki İngiltere’de %26 N ve kireç bileşimli gübreler satılmaktadır. Bu gübrelerin de toprak pH’sı üzerinde az etkisi olabileceği bilinmektedir.
Potasyumlu gübreler toprakta hafif bir asitleme etkisine sahiptir. Fakat azotlu gübrelere nazaran çok azdır ve pratikte gözardı edilebilir.
Fosforlu gübreler toprakta herhangi bir kireç kaybına yol açmaz.Basit cüruflar kireç içerir ve cüruf içeren fosforlu gübreler kireç maddesi olarak kullanılabilir.
Normal çiftlik gübre malzemeleri ve çimentolar az da olsa asitliğe etki yapar.
Kireç Kayıpları ve Toprak Tipi:
Toprağın kireç tutması kil, kum ve organik madde arasında orantılıdır. Hafif kumlu toprakların kalsiyum tutma oranı en az olanıdır; çok çabuk drene ve kayıp olur. Genellikle asit problemi bu tür topraklarda görülür, fakat çabuk bertaraf edilebilir. Karşılaştırmalı olarak az miktarlarda kireç değişebilir kalsiyum karbonat miktarını arttırır ve asit topraklar az bir miktarla kolaylıkla nötralize edilebilir.
Tam ters olarak killi topraklar veya humusça zengin olanlar yüksek oranlarda kalsiyumu tutar. Bu kalsiyum sıkıca tutulur ve yılarca yıkanmayabilir. Kireçleme gerekli olduğunda yüksek miktarlarda kireçleme gereklidir.
-KİREÇLEME MATERYALLERİ-
Kireçleme materyalleri İngiltere’de ve Galler’de doğal olarak bulunmaktadır.Şekil 1.
Bu kireç materyallerinin çoğu çökelek kayalardır (Tortul kayalar) ve aşağıda açıklanan yollarla meydana gelmektedir.
- Midye kabuklarının birikmesi veya hayvan ve bitki iskeletlerinin kalıntıları ile,
- Denizde kalkerli alglerin toplanması ile,
- Sulardaki kalsiyum ve magnezyumun çökelmesi sonucunda,
- Önceden meydana gelmiş kireç taşlarının ufak parçalara ayrılıp toplanmasıyla oluşurlar ve bu oluşumlar erken jeolojik devrede meydana gelmişlerdir.
Bu depolanmış materyaller deniz veya göl yataklarında boylu boyunca uzanırlar, ilk başta yumuşaktırlar ve daha sonra değişik işlemlerle yaşlandıkça sertleşirler.
Kirecin Formları:
Eskiden beri kireç deyince akla kalsiyum oksit (CaO), kalsiyum hidroksit [Ca(OH)2] ve kalsiyum karbonat (CaCO3) gelir. Aynı zamanda magnezyumlu kireç taşları ve magnezyum, kalsiyum içeren yanmış kireçte te aynı terim içine girer. Halen ziraatte kullanılan kireç materyalleri :
- Öğütülmüş kireç taşı
- Elenmiş kireçtaşları ve kireç tozları
- Elenmiş kaba taneli kireçtaşları ve tozları
- Öğütülmüş tebeşir
- Elenmiş tebeşir
- Kalkerli kumlar ve midye kumu (bu madde de dolomite eşdeğer magnezyum bulunur.
- Yukarıda sayılan bütün maddelerin kaynağı kalsiyum veya kalsiyum+magnezyum karbonattır.
Öğütülmüş Kireçtaşı {Nötralize Değeri (ND)= 50}:
Bu, toz haline getirilmiş doğal kireçtaşıdır. Saf bir numune olup, nötralize değeri 56’dır. Yani 100 kg öğütülmüş kireçtaşı 56 kg kalsiyum okside eşdeğerdir. Mekanik serpme için en uygun materyaldir.
Öğütülmüş kireçtaşının kalitesi kireçtaşının kalitesine ve öğütmenin inceliğine bağlıdır. Satıcılar için hazırlanmış standartlar (PP31)’de (PP31=İngiltere’deki tarım kireci için satış standartlarıdır.) gösterilir ve nötralize değeri de standart (PP30)’da gösterilir. Ayrıca 150 mikron elekten geçebilmelidir.
İngiltere’deki öğütülmüş kireçtaşının kalite standartı aşağıdaki gibidir:
- Bütün materyal 5 mm elekten geçmelidir.
- 35 mm’likler %95’den az olmamalı, 150 mikronluk kısmı %40’dan az olmamalıdır.
Denemeler göstermiştir ki çok ince öğütülmesi çok gerekli değildir. ekonomik olabilmesi için 150 mikronluk kısmının %55 olması yeterlidir. İstisna olarak, çok iyi öğütülmüş malzeme asit semptomları gösteren üründe ilk önlem olarak kullanılır.
Elenmiş Kireçtaşı ve Kireçtozu (ND=48): Kireçtaşı, yol malzemesi, demiryolu çakılları ve diğer tarımsal olmayan üretimlerin ürünüdür. Standartlarda nötralize değeri ve 150 mikron elek altı yüzdesi verilmiştir:
- Bütün materyal 5 mm elekten geçmelidir.
- 35 mm elek altı %95’den az olmamalı ve 150 mikron altı %20’den az olmamalıdır.
Tozlar öğütülmüş kireçtaşından daha yüksek oranlarda kullanılmalıdır. Çünkü kaba partiküller kısa zamanda etkili olamamaktadır.Elenmiş kireçtaşlarının büyük parçaları uygulandıktan sonra bile yıllarca tarlada kalabilir.
Kaba Elenmiş Kireçtaşları ve Kaba Elenmiş Kireç Tozları (ND=48):
Bu materyal yukarıdaki materyale benzer olup, sadece %90’ı 3.35 mm’den geçmeli ve 150 mikron elekaltı %15’den az olmamalıdır.Bu materyal kısa süreli kireçleme etkisi görülmek istenen zamanlarda kullanılmamalıdır.
Öğütülmüş Magnezyumlu Kireçtaşı (ND=50-55):
Kireçleme materyali olan magnezyumlu kireçtaşı öğütülmüş kalkitik kireçtaşına benzer bir materyaldir ve öğütme inceliği aynı spesifikasyonları göstermelidir. Magnezyum noksanlığı görülen ürünler ve çayırlarda bu magnezyumlu kirreçtaşlarının kullanılması uzun bir süre için noksanlığı ortadan kaldırır. 230 kg magnezyum için bu materyalden 2.5 ton kullanmak gerekir. Toprak koşullarıyla bu magnezyumun bitki besin maddesi olarak etkili olabilmesi için birkaç yıl geçmesi gerekir. Fakat toprak asitliğini düzeltme aktivitesi kalkitik kireçtaşlarından sadece biraz daha azdır.
Magnezyuma eşit kireçtaşı da aynı şekilde faydalı olabilir. Öğütme inceliklerinin diğer normal kireçtaşlarıyla aynı spesifikasyonlarına sahip olması istenir ve ancak bu durumda faydalı olabilir.
Kaba partiküllerin bulunması uygulama oranlarının daha da arttırılması anlamına gelir.
Öğütülmüş Tebeşir (ND=50):
Bu doğal tebeşirin en az %98’inin 6.3 mm lik elekten geçmesi gerekir. Doğu İngiltere’de kabul edilebilir kalitelerde tebeşirler bulunmaktadır. Bu materyalin su içerme oranı oldukça fazladır.İlk önce kurutulması gerekir, bu da maliyeti arttırır. Standartlarında sadece nötralize değeri bildirilmiştir.
Sert tebeşirler daha çok Kuzey İngiltere’de bulunur. Genelde sert tebeşirler yumuşaklara göre daha iyi öğütülebilirler.
Elenmiş Tebeşir (ND=45):
Elenmiş tebeşir Doğu ve Kuzey İngiltere’de imal edilmektedir. Genel imalat metodu aşağıdaki gibidir:
Yumuşak tebeşir sahası açık bir ocak ise traktörle çekilen diskarolar ile kazınabilirler. Elde edilen tebeşir parçalar kepçe ve dozerlerle toplanır, elenir. Elekler genellikle sabit olup, bazı elekler titreşimlidir ve bu eleklerle daha ince tebeşir elde edilebilir. Standartlara göre %98’i 4.5 mm’lik elekten geçmeli fakat genellikle garanti için hepsinin 6.3, 12.7 veya 25.4 mm’lik elekten geçmesi şarttır. İnce öğütülmüş olan tebeşirin etkinliği en fazladır. Kaba daneli tebeşirler daha fazla olmak şartıyla toprağa uygulanmalı ve karıştırılmadan hava koşullarının etkisiyle dağılıp ufalanması sağlanmalıdır. Bu yolla kaba partiküller parçalanır ve çok daha etkili parçacıklara dönüşür. Nötralize değeri standartlarda belirtilmiştir.
Kalkerli Kumlar- Midye Kumları(ND=30-40):
Belirli sahil kıyılarında kumlar midye kabuğu parçalarından dolayı yüksek oranlarda kalsiyum karbonat içerir. Bölgesel olarak bulunan bu kumlar tarımda, çayır ve mer’alarda etkili bir kireçleme malzemesidir. Bu malzemenin yüzde yüzünün 6.3 mm’yi geçmesi gerekir.Nötralize değeri standartlarda belirtilmiştir.
Yanmış Kireç ve İlgili Ürünler:
Yakıtın ucuz olduğu zamanlarda kireçtaşı veya tebeşir ocaklarda yakılarak ziraatte kullanılmak için üretilebilir. Yanmış kireç yani kalsiyum oksit (veya CaO+MgO) kireçtaşı veya tebeşirden daha konsantre bir malzemedir. Ayrıca nakliyatı daha ucuz ve kolaydır. Yanmış kireç suyla reaksiyona sokularak hidroksit elde edilebilir [Ca(OH)2]. Söndürme işlemi sırasında kireç iyi bir toz haline dönüşür. Mekanik öğütme ekipmanlarının kullanımının yaygın olmadığı zamanlarda söndürme, kireçtaşını kullanabilmek için en yaygın yöntemdir. Yanmış ve sönmüş kireç hala endüstriyel için üretilmektedir. Ayrıca ziraatte de kullanılmaktadır.
Kaba iri taneli, ezilmiş yanmış kireç (kibble) (ND=80-95) ziraatte ender olarak kullanılır. Çünkü kireçtaşı ve tebeşirle mukayese edilmeyecek kadar pahalıdır. Pahalı olmasına rağmen, hidroksit kireç (nötralize değeri 70) çok etkili olduğu için ürünlerde ilk önlem olarak kuvvetli asiditeye karşı kullanılır.
Karışık Kireç:
Öğütülmüş tebeşir normal kurutma işlemi yerine sönmemiş kireç ile karıştırılırsa arzu edilen kurulukta öğütülmüş tebeşir elde edilebilir. Bu işlem tebeşir öğütüldükten sonra yapılır ve karışık olarak diye satılır.
Sönmüş Atıklar ve Posalar:
Bu madde söndürülmemiş kireç, söndürülmüş kireç, yakılmamış kireç ve saf olmayan orjinal yanmış kireçtir.
Oldukça ucuz bir yan üründür ve taze iken faydalıdır. Uzun bir süre yağmur altında depolandığında dağıtımı zorlaşır.
-DİĞER KİREÇ KAYNAKLARI-
Fosfatik Gübreler (Bazik Cüruflar ve Fosfatik Cüruflar):
Bazı cüruflar fosfor kaynağı olmakla birlikte, bir kireçleme maddesidir. Nötralize değeri 30-40 arasındadır; düşük dereceli cüruflar daha yüksek nötralize etme değerine sahiptir.
Lağım Çamurları:
Bazı lağımların arıtılmasında hidroksit kireç [Ca(OH)2] lağım çamuruna %25 kuru madde üzerinden ilave edilir. Bu çamurlar kullanılmak istenildiğinde kireçleme değerinin bilinmesi gerekir. Bu çamurlar tercih edildiğinde daha fazla kireç uygulamasından kaçınılmalıdır.
Kalkerli Deniz Algleri:
Kireçlemeye çok uygun maddelerden biri kalkerli deniz organizmalarından oluşur. Organizmanın Latince adı “ Lithathamnion Calcareum”dur. Bu malzemeye zaman zaman ziraat için başvurulmaktadır. Genellikle etkili bir malzemedir. Fakat nötralize değeri aynı olan diğer ürünlerle karşılaştırıldığında çok pahalıdır.
Kalkerli Marllar:
Uzun zamandır uygulaması yapılan bir malzemedir. Tebeşir ve kil karışımıdır ve çok yüksek oranlarda kullanılması gerekmektedir. Kireçleme amacıyla marl uygulaması geçmişte kullanılan bir uygulamadır.Ancak hala Kuzey Galler’de ve İskoçya’da doğal marl depoları bulunmaktadır.
Tezekli Tebeşir:
Bu tebeşir dönümüne 4-6 gibi ton yüksek miktarlarda kullanılmalıdır. Uygulaması eski yıllarda bazı bölgelerde yoğun olarak yapılmaktaydı. Ancak yılardır kullanımdan kalkmıştır. Tebeşirler sonbaharın sonlarında ocaklar kazınarak alınır ve direkt olarak tarlaya uygulanırdı. Tezeklerin kırılması için hiçbir işlem yapılmıyordu. Kış donları ve ilkbahar toprak işlemeleri ile gerekli büyüklükte parçalara ayrılırdı.
-ZİRAAT ŞEKİLERİNE GÖRE KİREÇ UYGULAMALARI-
Ziraatte ve Meyvecilikte Kireç Uygulamaları:
Bitkilerin toprak asitliğine karşı toleransları farklıdır. Düşük ve çok yüksek pH derecelerinde önemli zirai ürünler ve meyve ağaçları zarar görürler. Özellikle aşırı alkalilik durumunda zarar daha fazla olmaktadır. Çünkü iz element noksanlıkları meydana gelmektedir. Bununla birlikte her bitki için kesin bir pH derecesi bildirmek imkansızdır. Hangi bitkinin en düşük pH derecesinde nasıl etkileneceğini bilmek zordur, aynı durum yüksek pH için de geçerlidir.
Kireçleme oranlarını tam olarak saptayabilmek için toprak analizleri gerekmektedir. Tarlaların her 4 yılda bir her ürün sisteminde analizi yapılmalıdır. Ayrıca sebzelerde, şeker pancarı ve arpa gibi aside hassas ürünlerde daha sık tekrarlanmalıdır. Asitliğe hassas ürünlerde pH’yı 6.5’a çıkarabilmek için kireç uygulamasını önceden yapmak gerekir. Ve dört yıl sonra pH’nın 6.0’dan aşağı düştüğü analizlerle görülebilir.
Çayır mer’alarda kireçleme ile pH 6.0’a çıkarılmalı ve 5.5’in altına inmesine izin verilmemelidir. Bundan dolayı çok iyi bir kireçleme politikası uygulanması zorunludur. Toprak analizlerinin düzenli olması da çok önemlidir.
Çayır Mer’alarda Kireç Uygulamaları:
Toprak analizi için örnekler 7.5 cm’den alınmalıdır, uygulamalar da bu bölgede yapılır. kireç, çayır mer’alar için herhangi bir zamanda uygulanabilir fakat en iyisi yaz aylarıdır. Bu zamanlarda toprak kurudur ve dağıtım ekipmanları daha rahat kullanılabilir. Diğer ziraat ürünleri için ağır bir çalışma gerektiren ağustos ve bahar aylarından önce yapılabilir.
Mer’a uygulaması çimenler kuruyken yapılmalıdır ki parçacıklar toprağa direkt olarak inebilsin ve bitkinin üzerine yapışıp kalmasın. Asitli çayır-mer’a arazilerini ıslah edebilmek için uygulamadan sonra diskaro çekilerek kireç toprağa karıştırılır. Böylece toprak yüzeyinde kalmış bitki artıkları da içeri alınmış olur.
Asit çayırlarda tekrar çayır tesisi oluşturmak için gerekli miktarın yarısı toprağa verilerek diskaro çekilir. Diğer yarısı üstteki organik maddeler çürüdükten sonra verilir ve tekrar sürülür. Böylece kirecin tamamı sağlıklı bir şekilde uygulanmış olur.
Ziraat Ürünlerinde ve Sebzecilikte Uygulama:
Kireç uygulamaları 15 cm derinlikte yoğunlaşır. 15 cm’den daha derin sürülen veya işlenen topraklarda kireç uygulamaları orantılı olarak derinliklere göre ayarlanır.
Toprak yüzeyine uygulanan kireç sürülerek fidelerin kök sistemlerine ulaşması sağlanmalıdır. Çok derin sürülerek kirecin derinlere inmesi engellenmelidir. Eğer alt toprakta üst gibi asit ise, derin köklü bitkilerden şeker pancarı, havuç ve yoncanın köklerine ulaşabilmesi için uygulama ve sürümün buna göre ayarlanması gerekmektedir ve asitliğin kök bölgesine kadar ayarlanması lazımdır. Bunun için de ilk yarısının derinlere sürülmesi ve diğer yarısının yüzeye serpilmesi uygun olur. Çok aşırı asitlik durumunda, aside hassas bitkilerde, örneğin arpada uygulamadan ancak iki sezon sonra kireçleme etkisini gösterebilir. Bu tip aşırı asitliklerde özellikle tepelik arazilerde kirecin etkili olabilmesi için zaman önemlidir. Çiftlik gübresi uygulandıktan sonra bir iki ay bekleyip kireçleme yapılmalıdır. Böylece azotun amonyak şeklinden nitrat şekline dönüşmesi sağlanır.
Toprak ve iklim faktörleri de asitliğin ürüne olan etkisini etkiler. Bütün pH dereceleri kumlu ve hafif bünyeli topraklarda etkilerini daha şiddetli gösterir. Kirecin miktarı ve uygulaması toprak pH’sını optimal düzeyde tutacak şekilde ayarlanmalıdır. Ürün çeşidine, toprak çeşidine ve münavebe sistemine uygun olmalıdır. Pratikte her dört veya beş yılda bir uygulama yapılmalıdır. Fakat hafif topraklarda yapılan sebzecilikte daha sık uygulanmalıdır.
Rotasyonda, rutin kireçlemeler aside hassas bitkilerde aksatılmamalıdır. Toprak fazla asit olmadığı sürece, patateslerde dikimden hemen önce uygulama yapılmamalıdır. Aksi halde alkali uyuzu meydana gelir. Çok asit durumlarda da asit uyuzu görülür. Kireçleme çok dikkatli yapılmalıdır.
Ziraati yapılan bitkilerde ve sebzelerde bazı hastalıklar toprak pH’sı ve asitlik durumu ile yakından ilişkilidir. En çok bilinenler yumru kök (dub root) ve patateslerde uyuz (common scab) hastalıklarıdır.
Patates ve lahanaları kapsayan bir münavebede kireçlemede iki yıl önceden yapılmalıdır.
Meyveler:
Meyve ağaçlarının geneli hafif asit topraklarda yetiştirilmesine rağmen pH 6.0’ın altına pek düşürülmemelidir. Kuşüzümü meyveler arasında pH 6.5’un üstüne çıkılmaması gereken istisnai bir ağaçtır.
Kireç noksanlığı ekimden önce düzeltilmelidir. Toprak yüzeyinden itibaren 30 cm derinliğe kadar pH 6.0 (Herbisit kullanılan elmalarda pH 6.5 olmalı) olarak ayarlanmalıdır.
Herbisid kullanılan bahçelerde otlu bırakılan bahçelere göre asitlik daha fazla görülür ve uygulama daha farklı yapılmalıdır.
Kuvvetli asit koşullar meyveler için çok sakıncalıdır ve bozuk meyvelere neden olur .
Kireçlemeyle birlikte meyve ağaçları arazlardan birkaç yıl kurtulabilir. Toprak altı asitliğini meyve bahçelerinde nötralize etmek çok zordur. Çünkü kirecin toprak profiline inişi zor olmaktadır. Kuvvetli asit koşullarda mangan ve alüminyumun ağaçlardaki toksik etkileri çoğalır.
Fazla miktarda da kireç uygulamasından kaçınılmalıdır. Çünkü, bu durumda aynı maddelerin noksanlıklarına yol açar. Manganez noksanlığı dip yaprakların damar aralarında sarılık meydana getirirken, demir noksanlığında genç yapraklarda sararmalar başlar, damarlar yeşil kalır, yapraklar çapraz görünümde olur.
Şerbetçiotu:
Şerbetçiotları da kireçlenmesi gereken bitkiler arasındadır. pH 5.8’in altına düşürülmemelidir.
Sera Bitkileri:
Birçok sera bitkisi için mineral topraklarda optimum pH 6.5 olmalıdır. Bununla beraber sulamada kullanılan sudan dolayı toprağın pH’sını aynı seviyede tutmak olanaksızdır. Sulama suyu sert ise pH hızla yükselir ve iz element noksanlıkları görülmeye başlar. Bu eksikliklerden en önemlileri manganez, demir ve bordur. Bu nedenle sert sulama suyunu kullanan seracıların sulama suyuyla birlikte yapılan kireçlemeye dikkat etmeleri gerekir. Bunun yanında yumuşak suyla sulamalarda asitlik yükselecektir. Toprak pH’sı kalkerli ve pH değerleri devamlı normal olanlar dışında devamlı ölçülmelidir.
Bazı topraklarda özellikle kırmızı tuğla toprakları ve organik topraklarda buharla sterilizasyon yapıldığı zaman fazla miktarda çıkan amonyak ve manganez tohumlara ve genç fidelere zarar verir.
Bitkilerin manganezin toksik etkisinden kurtulabilmeleri için kireçleme ile pH’ın 7.0’a yükseltilmesi gerekir. Bu toksidite problemleri seraların ilk veya ikinci sterilizasyonu sırasında ortaya çıkar ve diğer sterilizasyonlarda gittikçe azalan bir etki gösterir.
Tohum ve Saksı Kompostlarında:
Organik maddece yüksek kumlu-killi toprak kompostları ile kuvvetsiz toprak kompostlarının ayrı olarak düşünülmesi gerekir. Ayrıca turba kumları ve tüm turba çeşitlerinden sözedilebilir.
Kum-Killi Kompostlar:
Daha önceden analiz edilmeleri gerekir. Buharla sterilizasyondan sonra manganez zehirlenmelerine yol açmamak için çok asit toprak, kompost ana maddesi olarak kullanılmamalıdır. Eğer kullanmak için başka bir alternatif yoksa, kireç eklenip, pH’nın ayarlanması gerekir. Öğütülmüş tebeşir ve kireçtaşı, bu amaç için uygundur. Eğer magnezyum içeriği %0-1 arası olduğunda magnezyumlu kireçtaşı kullanılması gerekmektedir. Gerçek miktarlar toprak analizleriyle belirlenmelidir. Belirli pH derecelerine ulaşmak için ilave edilecek miktarlar aşağıda Tablo 4’te verilmiştir.
Her 15 cm’lik yükseklik için gerekli miktarlar verilmelidir.
Tablo 4 Komposta İlave Edilecek Miktarlar
Öğütülmüş Kireçtaşı | ||
Kireçlemeden Önceki
pH |
kg/m3
|
Her 15 cm’lik Tabakaya İlave Edilecek Miktar |
6.3-6.6 | – | – |
6.0 | 1.25 | 0.2 |
5.5 | 2.50 | 0.4 |
5.0 | 4.50 | 0.7 |
4.5 | 6.25 | 0.9 |
Organik Olmayan Kompostlar:
Organik olmayan kompostlar sadece taşıyıcı olarak ve saksı çiçeklerinde kullanılır. Kıreç ph’yı düzenlemek ve gerekli kalsiyum ve magnezyumu kullanılır.
Tohum Kompostu:
50:50 turba kum kompostu için 3 kg/m3 öğütülmüş kireçtaşı ve tebeşir kullanılır. Eğer tohumlar magnezyum noksanlığı gerekmeyecek bir süre bekletilecekse magnezyumlu kireçtaşı kullanmaya gerek yoktur.
Eğer tohumlar sadece turba kompostta üretilecekse 2.25 kg/m3 öğütülmüş tebeşir veya magnezyumlu kireçtaşı kullanılır.
Saksı Kompostları:
Sadece turba veya 75:25 (turba:kum) kompostuna 2.25 kg/m3 öğütülmüş tebeşir veya kireçtaşına ilave olarak 2.25 kg/m3 öğütülmüş kireçtaşı magnezyumlu kireçtaşı ilave edilir. Domates, salatalık, karanfil üretimi için tüm turbalarda 4 kg/m3 öğütülmüş kireçtaşı + 3 kg/m3 öğütülmüş magnezyumlu kireçtaşı kullanılmalıdır.
Tablo 5. Turba Kompostlara İlave Edilecek Kireç Miktarı
Kireçlemeden Önceki pH | Öğütülmüş Kireçtaşı kg/m3 |
5.5 | 1 |
5.0 | 2 |
4.5 | 3 |
4.0 | 4 |
Yemeklik Mantarlar:Mantar üretiminde toprakların tekstürünün uygun, fiziksel koşullarının iyi ve pH’nın 7-8 arasında olması gerekir. Karışım için bir kısım turbaya bir kısım iri parçalı kireç gerekir, daha fazla kireç ilavesi gerekmez. İri parçalı kirecin belirli bir oranda toz içermesi gerekir. 3-6 mm büyüklükte, toz içermeyen tebeşir için uygun miktar 50 kg kuru turba toprağa 9-12 kg toz kalsiyum karbonattır.
-KİRECİN DAĞITILMASI-
Kireçleme malzemeleri öğütme inceliğine göre değişmektedir ve toprak partikülleri ancak kireç partikülleri ile yakın olduğu zaman etkili olurlar. Dağıtımın zamanı ve metodu çok önemlidir. Kireç partikülleri ne kadar iri olursa uygulanacak miktar o kadar fazlalaşır. Islak ve iri parçalı kireç, dağıtım zorluğundan dolayı daha yüksek oranlarda verilir. Asit arazilerdeki parçalı olarak görünen ürünlerin kireçlenmesinde homojenlik ve miktar farklılıkları ortaya çıkar. Böyle durumlarda kirecin uygulanması, zamanının ayarlanması toprak koşullarına göre problem yaratmaktadır. Zayıf asit toprak parçaları ürünlerden hemen farkedilebilir. Parçalı durumlarda toprağın derinliği, anakaya ve drenaj gibi nedenlerden dolayı dağıtım zor olmaktadır. Eğer parça çok küçük ise işlem yapmak gereksizdir. Ancak ürün yoğun olarak pazar değeri içeriyorsa durum değişir. Eğer asit olan kısım 1 dekar veya daha büyük ise gereken kısma mutlaka kireç uygulaması yapmak gerekir.
Hemen hemen tüm İngiltere ve Galler’de kireç uygulaması mekanize olma durumundadır. Geniş bir alanda dağıtım makinaları kullanılmaktadır. Bunlar traktörle çekilebildiği gibi kendi üzerinde taşıyıp dağıtanlar da bulunmaktadır. Bazı modern ekipmanlar toprağın sıkışmasını önlemek için geniş tekerleklidir. Çünkü tonlarca kireci aynı anda taşıyıp dağıtabilmektedir.
Bazı alanlarda dört tekerlekli sürücü kamyonlar kirecin nakliyesinde kullanılmakla kalmayıp, direkt tarlaya yaymaktadırlar. Diğer bir sistemde normal taşıyıcı kamyonlar nakliyeyi yapar, kireci tarlaya getirir, yığar ve buradan alınıp serpilir. Kireç yayma makinaları hareket eden zeminler halinde olabildiği gibi aletin tam arkasında bulunan diskler şeklinde de olabilir. Uygulama miktarı hareketli zeminlerin hareket hızı ayarlanarak yapılabilmektedir.
KİREÇLEME MALZEMELERİNİN İSİMLERİ ve ANLAMLARI
Malzemenin İsmi |
Anlamı |
İfade |
Variyasyon Sınırları (Mutlak Değer Ağırlık Yüzdesi Olarak Eğer Diğer Özellikleri Yoksa) |
Öğütülmüş Yanmış Kireç |
Ticari Kalsiyum Oksit MgO olarak %27’den fazla magnezyum içermez ve %100’ü 6.3 mm’lik elekten geçer. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Yanmış Kireç Büyük Parçalı |
Ticari Kalsiyum Oksit MgO olarak %27’den fazla magnezyum içermez ve %100’ü 45 mm elekten geçer. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Yanmış Kireç | Ticari Kalsiyum Oksit MgO olarak %27’den azı magnezyumdur. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Öğütülmüş ve Yanmış Magnezyum |
Magnezyumlu kireçtaşından elde edilen ticari oksit %27’den fazla magnezyumu MgO olarak içerir ve %100’ü 6.3 mm elekten geçmelidir. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Magnezyum Büyük Parçalı Yanmış Kireç |
Magnezyumdan (Kireçtaşından) elde edilen ticari oksit %27’den fazla magnezyumu MgO olarak içerir. %100’ü 45 mm elekten geçer. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Magnezyumlu Yanmış Kireç |
Magnezyumlu kireştaşından elde edilen ticari oksit şekli %27’den fazla magnezyumu MgO olarak içerir. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Tebeşir | Kretase kireçtaşı | Nötralize Değeri | Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Öğütülmüş Tebeşir | Kretase kireçtaşı %98’i 6.3 mm elekten geçer. | Nötralize Değeri | Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Elenmiş Tebeşir | Kretase kireçtaşı %98’i 6.3 mm elekten geçer. | Nötralize Değeri | Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Söndürülmüş Kireç |
Yanmış kireç veya magnezyumlu yanmış kireç %100’den az olmamak şartıyla 150 mikron elekten geçer. |
Nötralize Değeri |
Bildirilen Miktarın %5.0’i |
Öğütülmüş Kireçtaşı |
Çökelek bir kaya olup fazla miktarda kalsiyum karbonat içerir. %15’ten fazla olmamak şartıyla magnezyumu MgO olarak içerir ve %100’ü 5 mm elekten geçecek %95’ten az olmamak şartıyla 3.35 mm elekten geçer ve %40’tan az olmayacak şekilde 150 mikron elekten geçer. | Nötralize Değeri
Malzemenin ağırlık olarak miktarı 150 mikron elekten geçmeli. |
Bildirilen Miktarın %5’i |
Elenmiş Kireçtaşı |
Çökelek kaya olup fazla miktarda kalsiyum karbonat içerir ve %15’ten fazla magnezyum içermez. | Ağırlık olarak malzeme 150 mikron elekten geçecek. |
Bildirilen Miktarın %5’i |
Kireçtaşı Tozu |
Magnezyum MgO olarak içermez ve bu miktarın %100’ü 5 mm elekten geçer. %95’ten az olmamak şartıyla 3.35 mm elekten geçer. %20’den az olmamak şartıyla 150 mikron elekten geçer. | Ağırlık olarak malzeme 150 mikron elekten geçecek. |
Bildirilen Miktarın %5’i |
Kalın Öğütülmüş Kireçtaşı Tozu |
Çökelek kaya olup fazla miktarda kalsiyum karbonat ve %15’ten fazla olmamak şartıyla magnezyumu MgO olarak içerir. %100’ü 5 mm elekten geçecek, %90’dan az olmamak üzere 3.35 mm elekten geçecek, %15’ten aşağı olmayacak miktarı 150 mikron elekten geçecek. |
Ağırlık olarak malzeme 150 mikron elekten geçecek |
Bildirilen Miktarın %5’i |
Kalın Kireçtaşı Tozu | Bildirilen Miktarın %5’İ | ||
Magnezyumlu Öğütülmüş Kireçtaşı |
Çökelek bir kaya olup fazla miktarda kalsiyum karbonat ve magnezyum karbonat içerir. %15’ten az olmayacak şekilde magnezyumu MgO olarak içerir ve bu malzemenin %100’ü 5 mm elekten geçer, %95’ten az olmayacak şekilde 3.35 mm elekten geçer, %40’tan az olmamak üzere 150 mikron elekten geçer. | Ağırlık olarak malzeme 150 mikron elekten geçecek. |
Bildirilen Miktarın%5’i |
Magnezyum ve Elenmiş Kireçtaşı |
Bir çökelek kaya olup fazla miktarda kalsiyum ve magnezyum karbonat içerir. %15’ten az olmamak üzere magnezyumu Mg olarak içerir. %100’ü 5 mm’lik elekten geçer.%95’ten az olmamak şartıyla 3.35 mm elekten geçer.%20’den az olmayacak şekilde 150 mikron elekten geçer. |
Nötralize değeri malzemenin ağırlık olarak 150 mikron elekten geçen miktarıdır. |
Bildirilen miktarın %5’i |
İri Daneli Magnezyum Elenmiş Kireçtaşı |
Bir çökelek kaya olup fazla miktarda kalsiyum ve magnezyum karbonat içerir. %15’ten az olmamak üzere magnezyumu MgO olarak içerir ve %100’ü 5 mm’lik elekten geçer. %90’dan az olmamak üzere 3.35 mm elekten geçer. %15’ten az olmamak şartıyla 150 mikron elekten geçer.
|
Nötralize değeri. Ağırlık olarak malzemenin yüzdesi 150 mikronluk elekten geçer. |
Bildirilen miktarın %5’i |
İridaneli Magnezyum Elenmiş Kireçtaşı Tozu |
Nötralize değeri |
Bildirilen miktarın %5’i |
|
Pülverize Midye Kabukları | Pülverize edilmiş deniz midyeleri kabukları %100’ü 6.3 mm’lik elekten geçer. | Nötralize değeri. | Bildirilen miktarın %5’i |
Midye Kabukları Kumu | Kalkerli deniz kumu %100’ü 6.3 mm’lik elekten geçer. | Nötralize değeri. | Bildirilen miktarın %5’i |
Karışık Kireç |
İki veya daha fazla kireçli malzemenin bir karışımıdır. Bu programda belirtilen malzemenin bir standartı yoktur. Bu malzeme ticari yanmış kireç elde edilirken veya sönmüş kireç elde edilirken elde edilmiştir. |
Nötralize değeri. Ağırlığının yüzdesi olarak 6.3 mm elekten geçer. |
Bildirilen miktarın %5’i |
Fırın Curufu |
Islah edilmemiş bir demir galeri ürünüdür. %100’ü 5 mm elekten geçer. %95’ten az olmamak üzere 3.35 mm’lik elekten geçer. %40’tan az olmayan miktarı 150 mikronluk elekten geçer. |
Nötralize değeri. Ağırlığının yüzdesi olarak 150 mikron elekten geçer. |
Bildirilen miktarın %5’i. |
Talimatname 4(3)’e¨ Göre Kireçleme Malzemesinin İsimlendirilmesi |
Başka bir özelliği yoksa herhangi bir kireçleme malzemesi bu tabloda yok ise toprak ve bitkiye zararlı bir etkisi yok ise. |
Nötralize değeri. Materyalin ağırlığının yüzde miktarı 5 mm’lik elekten geçer.
Materyalin ağırlığının yüzde miktarı 3.35 mm’lik elekten geçer. Materyalin ağırlığının yüzde miktarı 150 mikron elekten geçer. |
Bildirilen miktarın %5’i
Bildirilen miktarın %5’I.
Bildirilen miktarın %5’i.
|
¨Bu liste ancak malzemenin nasıl isimlendirileceğini bildirmektedir. Bu kelimeler ticari olarak kullanılmamaktadır.